Ankara’daki olay, S.S’nin şiddet nedeniyle 4 yıl önce ayrıldığı erkek arkadaşı S.B’nin bir araya gelme isteğine olumsuz cevap vermesi üzerine yaşandı.
İş yerine gitmek için 5 Ocak’ta evinden ayrılan S.S’nin yolunu kesen S.B, belindeki ruhsatsız silahı göstererek, “Senin bugün işin bitecek, benden kurtulamazsın, seni öldüreceğim.” dedi.
ESKİ SEVGİLİSİNİN YÜZÜNE KEZZAP ATTI
Kendisinden kaçmaya çalışan S.S.’yi yakalayarak silah zoruyla yakınlardaki çocuk parkına götüren şüpheli, burada içinde kimyasal madde olan şişeyi cebinden çıkardı.
“Şişede kezzap var. Sen seç ya silah ya da kezzap ile bugün işini bitireceğim.” diyerek tehditlerini sürdüren S.B., kimyasal maddeyi S.S.’nin yüzüne attı. Kendi imkanıyla hastaneye giden S.S.’nin yüzünün belirli bölgelerinde ikinci derecede yanık ve lekeler oluştu.
4 AYRI SUÇTAN CEZALANDIRILMASI İSTENDİ
Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince aynı gün yakalanan S.B. ifadesinde, eski kız arkadaşının yüzüne attığı maddenin “lavabo açıcı” olduğunu, alkolün etkisiyle böyle bir eylemde bulunduğunu savundu.
Yaşananlardan pişmanlık duyduğunu belirten şüpheli, savcılık sorgusunun ardından sulh ceza hakimliğince “konutu terk etmeme” adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, şüpheli hakkında dava açıldı.
İddianamede şüphelinin, “kasten yaralamadan” 6 aydan 1 yıl 6 aya, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılmadan” 2 yıldan 10 yıla, “sarkıntılık düzeyinde cinsel saldırıdan” 2 yıldan 5 yıla ve “silahlı tehdit” suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Toplamda 6 yıl 6 aydan 21 yıl 6 aya kadar hapsi istenen S.B.’nin yargılaması, Ankara 40. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılacak. S.B., elektronik kelepçe tedbiriyle, konutunda hakim karşısına çıkacağı günü bekliyor.

“SUSUP, OTURDUKÇA BU GİBİ KİŞİLER ARTIYOR”
Olayın mağduru S.S., 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde “şiddete uğrayan kadınların sesi olmak istediğini” belirterek AA’ya konuştu. S.S., “Kadınların birçoğu belki susuyor, oturuyor, korkuyor ama nereye kadar? Susup oturdukça bu gibi kişiler artıyor, ‘Bir şey olmayacak nasıl olsa’ diye düşünüyorlar ama bence sonuç ne olursa olsun sonuna kadar sesimizi duyurmalıyız. Şiddet gösterenler, nasılsa bir şey olmayacak düşüncesinde olmamalılar.” dedi.
“AYNAYA BAKTIĞIMDA PSİKOLOJİM BOZULUYOR”
Olayın ardından hayatının çok değiştiğini ifade eden S.S., tek başına sokağa çıkamadığını, markete dahi gidemediğini anlattı.
İş yerine babası veya ablasıyla gittiğini belirten S.S., iki ay geçmesine rağmen yüzündeki yaraların da geçmediğini belirtti.
S.S., “İlk hastaneye gittiğimde yüzümde sadece kızarıklıklar vardı, gün geçtikçe yaraların derinliği ortaya çıkmaya başladı. Kullanmadığım ilaç, krem kalmadı. Her aynaya baktığımda psikolojik sıkıntı yaşıyorum.” ifadelerini kullandı.
More Stories
Sivas’ta Yıldırım İsabet Eden Samanlık Yangında Kullanılamaz Hale Geldi
Ankara Sanayi Odası Başkanı: Ankara’da yeni organize sanayi bölgelerine ihtiyaç var
Ankara Üniversitesi’nden, DHA’ya ödül